Loman’ım Hasan!


Azınlıkça 41
Kasım 2008

Marka Paşa
markapasacigim@yahoo.com

-Paşam, Doktor Hasan Ahmed şiirlerini kitaplaştırdı. Biri Yunanca biri Türkçe iki kitabının tanıtımı yapıldı geçenlerde. Siz bana papağanınızı hamamda yıkamamı emrettiniz diye sizle beraber kitap tanıtımına iştirak edemedim. N’olursunuz o gün neler oldu bize anlatsanız?
-Anlatırım yaverim yaverdanım benim. Lakin papağanımın hamamda yıkadıktan hemen sonra kolonya suyu ile tüylerini silmeyi unutmuşunuz... Benim eğlencem bunlar.. Öteden beri hayvanata merakım vardır.. Hatta bir aralık yılan bile besledim.. Yalnız aslan, kaplandan hoşlanmadım.. Tuttum en son papağan aldım, sen ise kolonya suyu sürmeyi unut!.. Olacak iş değil hani…
Neyse.. efendim, Lokman Ahmed Hassan’ın şiirlerini o gece dinleyince âdeta hırsımdan gözlerimden yaş geldi yaverim yaverdanım. Ağladım… Hele hele “Bize adam lazım adam! Adam gibi adam!” şiirini okuyunca.. şairlik damarım o kadar kabarmış idi ki.. güç tahammül damarımı yerine indirebildim. Derhal emir verdim.. Hassan’ım Ahmed’ime türlü türlü ilaçlar, çeşit çeşit bisküviler hediye ettim.. Hediyelerim kuvvet verir diye de tavsiyede bulundum… Gerçi erbâb-i ukalâ onun şiirlerini pek sevmiyor.. Ama ben pek severim.. Hasan’ım Ahmed’imin şiirlerini dinledikçe hep kedim aklıma gelir..
-Hangi kediniz Paşam?
Sen benim kedimi görmedin mi yâverim yaverdânım? Tıpkı ölen beyaz kedim gibi..
Marka Paşa kalktı, Nuri Agaya seslendi.
-Kediyi getiriniz..
Kedi gelince Paşa kaldığı yerden anlatmaya devam etti.
-Şu kedi milleti insanın dizine oturmağı sever.. Daima sepeti içinde minderinde oturur.. Fakat o da yüksekte olmalı.. Lokman’ım da pek öyle.. insanın dizine oturmayı sever.. amma velakin sepeti yüksekte olmayınca hemen huysuzlaşır.. Bendeniz yaverim yaverdanım Lokman’ımın sepetini de minderini de yüksekte tutarım.. Öyle iki üç densiz kızanın Karaderik maden suyu gibi Lokmanı’ma pışkırmalarını istemem..
-Doktor Hasan’ın şiirlerini sevmeyenler mi var Paşam?
- Tabiî ki var yaverim yaverdanım.. Vakıa orada şak şak edenlerin durumu bile hikmet-i hükûmet, hükûmet-i hikmet icabı idi.. Lâkin bendeniz her daim Lokman’ımın şiirlerini pek severim. Mamafih Lokman’ımı pek çekemeyenler de vardır elbette yaverim yaverdanım..
İşte geçen gün Azınlıkça mecmuasında gördüğüm bir havadis.. beni ürküttü inan olasın.. Lokman’ım Hasan’ım Ahmed’im, yazdıkları ile şiiri katlediyormuş.. şiir diye tekerleme yazsa daha iyi edermiş falan demişler.. Vay efendim vay!.. “Bunlar şiir değildir deyuu” yazı karalamış edebsizler.. Ama Lokman’ım Tosun’um sukut eder mi hiç!.. Derhal bir daha.. bir daha cevabî şiir yazmış, çöcükleri bir güzel paralamış.. Afferin ona canım! Ne o yani.. birkaç eşkıyaya meydan mı bıraksaydı.. Gerçi Lokman’ım Hasan’ım Ahmed’im fârisi bir beyit okusaymış daha iyi edermiş.. Şöyle şiirinde epeyce malûmât furuşluk yapmış olsaydı daha iyi olurdu.. ama olsun..
-Rıza Kırlıdökme’yi mi kastediyorsunuz Paşam?
- Yok canım!.. Lokman’ım öyle kırmalar dökmeler karşısında diklenmez.. diklenemez zâtî… Hem Sırrıcemali kendinden menkul Trakya-ül-mühül Mufassal Kalfa’nın odasına kadar hürmet dilenmişliğini bilirim ben onun.. Fakat yine de şiirlerini pek severim.. Üstelik komikliği de var Lokman’ımın.. Hem senin dediğin vak’a başka bir vak’adır yaverim yaverdanım.. Her neyse.. Nerede kalmıştım.. Evet, esasında Lokman’ım hakkında, etraftaki efkâr-i umumiye, artık daha fazla tazyike tahammül edemeyeceği şeklindedir. Her gün elâleme cevab vere vere nöbet tarzında dizlerinden ayaklarına kadar bacakları ağrıyormuş diyorlar.. Mamafih ben Lokman’ının bu densüzlere asla pabuç bırakmayacağı kanaatindeyim yaverim yaverdanım.. Çünki Lokman’ımın duvarları hep delikli tuğladandır.. Öyle küçük bir havadis onu ürkütmez.. Hem benim Lokman’ım serbest fikirli, asabî.. çabuk müteessir olur.. bir adamdır.. Onun için Allah encâmını hayır eyleye diyeyim yaverim yaverdanım.. Her neyse.. bu mesele çok su götürür.. bendeniz en iyisi bu meselede son olarak şunları diyeyim..
Lokman’ın şiirleri eleştirilince, bakıyorum diğer şairler de.. aman ucu Allah vere bize dokunmasa diye hop oturup hop kalkıyorlar.. Kendi şiirlerinin de çikletlerden çıkan pıştırık zirzopilerden bile beter olduğu söylenir diye pek tırsıyorlar.. İşte bu yüzden her ne kadar kafamdan savsaklasam da savsaklasam… dayanamadım Garbi Trakya’da şairlerin gayr-i kabil-i kabul şiirlerini müdafaa etmek uğruna.. bendeniz de bir şiir paraladım yaverim yaverdanım.. Yalnız ben okudukça sağ kulağımda bir gürültü var.. O tarafım dişleri, kaşı ağrıyor.. Sen oku da şiirimi, şu şiir illetinden elemsizce kurtulayım..

Lokman’ıma destek veririm ezelden

Güzelim Hasan!
Sensin bize lokman.
Bilirsin iki insan,
Biri Türk biri Yunan..
Bu arada Gürcistan
Yanında Sırbistan,
Yukarıdan da İran!..
Şiir esasında bir lisan..
Böyle zaman,
Nerede oturduğu yerden kalkan,
Kalksa da kıçını yayan!..
Yürüyemez hemen öyle yaman!
Bak orada yatan,
Üşüdü.. örtesene yorgan,
Ahh nerede vatan!
Bize söylenen hep yalan,
Hem satan
Hem alan,
Gerçekte Macaristan!..
Türkmenistan ve Kırgızistan..
Ve de Bulgaristan..
Hepsi tutsan eder üç kilo soğan,
Bunları önce tencereye koyacan..
Bak! Yerde sürünüyor solucan..
Hadi Hasan!..
Gel geçiyor zaman,
Şiir yazarsın her an..
Şimdi su faturanı yatıracan
Hem OTE’yi de bırakacan,
FORTHNET alacan.
31 ülkeyle bedava konuşacan,
Unutma!..
Sana adam lazım adam!
Adam gibi adam!
Marka Paşa /…./ 09 Zil-Ka’de 1429



Kego grafo pîmataki

Genithika stin Komotini,
Spudasa stin Ameriki..
Ela do!
Pou ine i Thessaloniki;
Psahno tin nomiki..

Na to’kseris,
Ert ine kratiko kanali,
Dos mu to bukalaki,
Na piyo ligo neraki,
Kita!. Na!..
Tora grafo pîmataki..

Ahh vre Halilâki!..
Ti na kano!
İne meraki.

Markas Pashas / Komotini

0 yorum: