AZINLIK İÇİNDEN BU AY

Azınlıkça
Sayı:36
Mart 2008
Batı Trakya

AZINLIK İÇİNDEN

Danışma Kurulu’nda danışıklı değişim

İbrahim Şerif’in istifasından sonra, Azınlıktaki hilkat garibesi Danışma Kurulu’nun başına İskeçe Pasok milletvekili Çetin Mandacı getirildi. İki yeni asbaşkan İlhan Ahmet ve Gülbeyaz Hasan, genel sekreter ise Adnan Selim.

ABTTF’nin artan faaliyetleri

Başkanlığını Halit Habipoğlu’nun yürüttüğü Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu, kuruluşunun 20. yılında faaliyetlerini yoğunlaştırmış bulunuyor. Bunların arasında Avrupa kuruluşlarına üye olarak katılımı, çeşitli Avrupaî ve uluslararası kuruluşların etkinliklerinde yer alması, onlarla ortaklaşa etkinlik düzenlemesi, Türkiye’de temsilcilik açması (!) gibi hareketleri var.

ABTTF’nin güttüğü hedeflere, izlediği çizgiye ve kurduğu ilişkilere belirginlik kazandırması gerek. Sonra, kuru bir kınamacılık üzerinde ısrar etmek ve bununla yetinmek, inandırıcı olmaktan uzaklaştırdığı gibi, aynı ölçüde önemli başka sorunları gözardı etmeye neden oluyor. Federasyon, gurbetçilerin geleceği, vatana dönüşlerinin hazırlığı, ikinci kuşak gurbetçilerinin sorunları ile ilgili çalışmalara da ağırlık vermelidir.

İ.O.

Büyük Dervent’in daskalası ve Türk Azınlık Hareketi’nin açıklaması

“İnsan ve Azınlık Hakları için Türk Azınlık Hareketi”, Büyük Dervent köyü azınlık okulundaki daskala konusuyla ilgili uzun bir açıklama yayımladı. Daskalanın karıştığı bir ağız kavgası veya kendi iddiasına göre tartaklandığı bir olay, birkaç hafta boyunca aşırı sağcı ve milliyetçi çevreler tarafından ülke çapında azınlık aleyhtarı bir kampanyaya dönüştürülmüştü. Azınlık Hareketi, geniş bir araştırmaya dayanan Yunanca açıklamasında, olayın gizlenen ve tahrif edilen yanlarını ifşa ettiğinden başka, bayan öğretmenin bir azınlık okulu için uygun olmayan öğretmen kişiliğini de gözler önüne seriyor. Açıklamada ayrıca 1990’daki Solakidis olayı hakkında bilinmeyen ilginç ifşaat yer alıyor.

Son gelişme: Büyük Dervent’te üç yıldır görevli olan daskalanın Eğitim Bakanlığından başka yere tayinini istediği, Bakanlığın da bu talebini kabul ettiği öğrenildi.

Ve en son gelişme: Yukarıdaki haber basında çıktı ve istifa ettiğini söyleyen bayan öğretmenin kendisi tarafından da doğrulanmıştı. Ancak ardından öğretmenin 20 günlük bir izinden sonra yine Büyük Dervent okulundaki görevinin başına döndüğü bildirildi. Bize gelen haberlere göre bu dönüş, şimdilik eğitim yılı Haziran sonuna dek geçerliymiş ve yetkililerin baskısından sonra gerçekleşmiş. Öğretmenin uzaklaşmasını izlenen siyasetin bir yenilgisi gibi gören o yetkililerin bu yeniden dönüşü sağlamak için nelere atıfta bulunduklarını tahmin etmek zor değil. Köylüyle bütün iplerini koparmış ve bu yüzden istifa etmiş öğretmeni “bizim dediğimiz olacak” diye geri göndermekle bazıları Büyükderventlilerin sabrıyla oynayıp köyde ateş yakmak istiyorlar.

Azınlık Hareketi açıklamasına “Büyük Dervent Kosova değildir” diye bir başlık koymuş. Koymuş ama, 16 Mart tarihli Atina “To Paron” gazetesinin şu manşetini engelleyememiş: İskeçe’de Kosova davulları çalıyor! Gerçi Batı Trakya ile Kosova arasında paralellik keşfeden ilk kişi İstanbul’dan Dayanışma Derneği başkanı Erol Kaşifoğlu. Yunan basını ve diğeleri ikinci geliyor veya sadece onu yansalamakla yetiniyor. Dolayısıyla Kaşifoğlu ne kadar gurur duysa yeridir. Yunanlıları korkutacak daha nice benzeri demeçlere!

İ.O.

Muzaffer Kabza İskeçe Barosu yönetim kuruluna seçildi

Avukat meslek kuruluşları olan barolarda yapılan seçimlerde (24.2.08), İskeçe’de baro yönetim kuruluna ilk kez bir azınlık mensubu seçildi, Muzaffer Kabza. Gümülcine seçimlerinde aday olan avukat Halil Mustafa ise, bir oy yüzünden seçilemedi. Gümülcine’de bir başka azınlık adayı da Mustafa Hasan idi.

Şimdi bizim tecrit yanlısı milliyetçilerimizin kafasını karıştıracak bir hesap işine girelim. İskeçe barosuna kayıtlı azınlık mensubu avukatların sayısı 20, Gümülcine barosuna kayıtlı olanların sayısı ise 18. İskeçe’de yönetim kuruluna seçilen avukat Muzaffer Kabza’nın aldığı oy sayısı 58, Gümülcine’de kıl payı seçilemeyen Halil Mustafa’nın 45. Kabza’ya 20 azınlık avukatının da oy verdiğini kabul edersek, öbür 38 oyun nereden geldiği, H. Mustafa’ya 18 azınlık avukatının da oy verdiğini kabul edersek öbür 27 oyun nereden geldiği sorusuyla karşılaşıyoruz. Yanıtı belli: Türkleşmiş gâvurlardan! Demek ki gâvurlaşmış Türklerin yanında Türkleşmiş gâvurlar da mevcutmuş.

Tabiî olay, ne gâvurun Türkleşmesi ne de Türkün gâvurlaşması ile alakalı. Ama insan kör milliyetçi olunca başka türlüsünü düşünemiyor.

İ.O.

“Frangudaki Programı” uygulamasını anlatan kitabın tanıtımı

Başındaki sorumlu kişi Atina Üniversitesi öğretim üyesi eğitim sosyologu Anna Frangudaki’nin adıyla anılan “Müslüman Çocukları Eğitme Programı” 10. yılını tamamladıktan sonra, bu süre içinde “Trakya azınlığının eğitimine reformsal müdaheleyi” anlatan kitabın tanıtımı 27 Şubat tarihinde Atina Üniversitesinde içinde birçok faal politikacı ve birkaç eski millî eğitim bakanının da bulunduğu kalabalık bir katılımla gerçekleşti. “Metehmio” yayınlarından 550 sayfalık kitabın başlığı, söz konusu programın felsefesini oluşturan bir slogandan oluşuyor: Toplama, çıkarma değil; Çoğaltma, bölme değil.” (Türkçe çevirideki “çoğaltma”, dört işlemden biri olan “çarpma” yerine kullanılmıştır.)

Tanıtım etkinliğini gazeteci Pavlos Çimas yönetti, konuşmacılar sırasıyla anayasa profesörü N. Alivizatos, Eğitim Ulusal Konseyi Başkanı profesör Th. Veremis, eğitim tarihçisi A. Dimaras, çocuk hakları konusunda Vatandaşın Avukatı yardımcısı G. Moshos ve Azınlıktan psikiyatrist İ. Onsunoğlu idi.

Kitap, programda yer almış çok sayıda eğitimci ve diğer dallardan bilim adamlarının belirli konularda monografilerini içeren kollektif bir eser, Dragona ve Frangudaki’nin yaptığı bir derleme, ve dört bölümden ibaret: 1. Araştırma faaliyetleri 2. Öğretim araç-gereçleri 3. Eğitimcilere yapılan seminerler 4. Okuldışı müdahaleler. Kitabın başında programın iki sorumlusu Thalia Dragona ve Anna Frangudaki’nin bir önsöz ve giriş metinleri var. Kitabın sonundaki sonsöz Frangudaki’nin, eğitime ilişkin siyasî konulara el atılmış 20 sayfalık pek ilginç eleştirel bir yazı. Onu Türkçeye çevirip Azınıkça’da yayımlamaya niyetimiz var.

Söz konusu kitapta, reformsal müdahalenin nasıl gerçekleştiği ve neleri içerdiği anlatılmaktan başka, değişik bir açıdan Azınlıktaki eğitimin durumu ve sorunları, son yıllarda aldığı yönelim ve geleceği ile ilgili önemli bilgiler veriliyor, eleştiriler yapılıyor, çözümler öneriliyor, bunlardan her birine katılmasak bile. Bu açıdan “Toplama ve Çoğaltma” başlıklı kitap, kendi alanında en kapsamlı bir eseri oluşturuyor, onu Azınlıktaki eğitimle ilgilenen herkesin okuması gereken, zira oradan öğreneceğimiz çok şeyler var.

İ.O.

İKÖ’den Yunanistan’a çağrı

İslam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) Senegal'in başkenti Dakar'da yapılan 11'inci İslam Zirvesi sonunda açıklanan bildirgede İKÖ, Yunanistan’ı Batı Trakya'daki Müslüman Türk azınlığın kimlik ve haklarının güvence altına alınması için gerekli tüm önlemleri almaya çağırdı ve Gümülcine ve İskeçe'nin seçilmiş müftülerinin de resmi müftü olarak tanınması istendi.

0 yorum: