“Zahopul –İliada” ve uzantıları

Azınlıkça
Sayı:35
Şubat 2008
Ayın İçinden

“Zahopul –İliada” ve uzantıları
Siyaset ve media’daki paralel çirkinlikler
Erken seçim senaryoları

Zahopulos olayı ve uzantıları, bunlara her gün yenileri eklenen başka olaylar ve kahramanlarla, yalnızca siyasî yaşamın değil, son yıllarda öne çıkan ve ülkeyi derinden etkileyen yeni bir media anlayışının da çirkinliklerini gözler önüne seriyor.
Dört sorgu yargıcı ve savcı iş başında, olup bitenleri sorguluyor. Köşeye sıkışmış olan ND iktidarı, özellikle başbakan Karamanlis’in kendisi, yeniden seçilişinin 5. ayında, erken seçim söylentilerini yalanlamaya koşuyor. İki aydır gündemin baş köşesinden inmeyen gelişmeleri özetleyecek olursak:
Karamanlis’in kişisel dostu ve Kültür Bakanlığının “bakandan üstün” değişmez genel sekreteri Hristos Zahopulos, görevinden uzaklaştırılmasından bir gün sonra kendini 4. kattan aşağıya attı. Bir buçuk ay yoğun bakımda kalan genel sekreterin ölüm tehlikesini atlattığı haber veriliyor.
Zahopulos, intihar teşebbüsünden önce yazdığı mektupta ve yakın dostlarıyla yaptığı konuşmalarda “ahlakî bir yanlışı” yüzünden bazı kişilerce kendisine şantaj yapıldığını söylüyordu. Santajcı ilk kişi tespit edildi, Bakanlıkta yanında çalışan ve “ahlakî bir yanlış yaparak” bir süre kendisiyle aşk hayatı yaşadığı bir kadın, bayan Evi Çeku. Çeku, daha önce elinde genel sekreterle olan aşk sahnelerini görüntüleyen bir DVD olduğu halde Mega tv kanalı ve “Proto Thema” gazetesine gidip bu sahnelerin yayınlanmasını istemiş ve Kültür Bakanlığındaki bazı belirsiz yolsuzlukları ihbar etmişti. Kadını apar topar tutukladılar, iki aydır içeride.
Üç avukat daha santaja katılmakla suçlandı. Sonraki günler bunlardan biri yolda hareket halindeki bir kamyonun önüne kendini atarak intihara teşebbüs etti, birkaç ciddi kırık ve yarayla kurtuldu. Öbürü, savcılığa ifadeye çağrıldığı günün arifesinde intihara eğilim teşhisiyle bir psikiyatri kliniğine yattı.
Bu arada söz konusu “pembe” DVD’nin Zahopulos’un intihar teşebbüsünden önce Hükümete ulaştırılmış olduğu öğrenildi. Bir kişi, sonradan onun bir gazeteci olduğu ifşa edilecekti, bunu Başbakanlık Basın Bürosu müdürü Yannis Andrianos’a teslim etmişti. Hükümet, bir santaj aracı ve suç unsuru olan bu DVD’yi niye gizlemişti de derhal savcılığa götürmemişti? Ve en önemlisi, DVD’yi taşıyan gazeteci kimdi ve ne amaçla gazetecilik ruhuna ters düşerek bir ajan gibi hareket etmişti, ve ne karşılığında? Theodoros Pangalos’un ilgili demeci: “O kişiyi Gazeteciler Derneğinden dehal tekmeyle kovalamalı!”
Andrianos, sonraki günler “pembe” DVD’yi savcılığa teslim etmek zorunda kaldı, ama savcıya bile bunu kendisine veren kişiyi ifşa etmedi, gazetecilik gizliliğine atıfta bulunuyordu. Gazetecinin haber kaynaklarını gizleme hakkı nedir ne değildir diye uzun bir tartışma başladı. Asıl mesleği gazetecilik olan, ancak şimdi Başbakanlık basın bürosunda çalışan ve genel anlamda hükümette yer alan Andrianos için gizliliğin geçerli olamayacağı vurgulandı. Üstelik Andrianos’un savcılığa teslim ettiği DVD’de bazı sahnelerin silindiği saptanmıştı. Hükümet, taşıyıcı gazetecinin adını ve bu olayla igili gerçekleri açıklamaktan niye kaçınıyordu?
“Mega” kanalı ile “Poto Thema” gazetesinden olaya adı karışan gazeteciler, başta Olga Tremi ve Themos Anastasiadis olmak üzere, DVD’yi Andrianos’a kendilerinin teslim etmediklerini tekrar edip durdular. Hatta içeriğinin “pembe” olduğunu öğrendikten sonra onu izlemeye bile tenezzül etmemişlerdi. Devamında birbirlerine adamakıllı giren iki tarafın da gerçeği söylemediği ortaya çıkacaktı. Kamuoyu, basın ve televizyon tröstlerinin savaşını izledi bir süre, izlemeye devam ediyor.
Derken, ülkede en çok satan haftalık Pazar gazetesi Proto Thema’nın iki büyük ortağı Themos Anastasiadis ile Makis Triandafilopulos arasında korkunç bir kavga çıktı. Makis, ortağı Themos’un şu veya bu şekilde Zahopulos skandalına karışmış olduğunu ihbar etti. Geçen yaz Atina’daki bir Fransız bankasına Themos’un kaynak göstermeden 5,5 milyon evro yatırdığı öğrenilmiş ve olaya kara para araştırmasıyla görevli merci el atmıştı. Aradan beş ay geçtiği halde bu araştırma sonuçlanmamıştı. Bu konuyla ilgili son gelişme, Makis’in idialarına göre, büyük bir karşılıklı ödün pazarlığının veya bir santajın kanıtlarını içeriyordu. Makis Triandafilopulos’u bu yakınlarda ziyaret eden yakından tanıdığı ND’li bir milletvekili, Maliye Bakanlığındaki özel denetleme servisinin başı Spiros Kladas’tan, o da Andrianos gibi Karamanlis’in dost çevresinden, bir mesaj iletmiş ve gazetede isminin Zahapulos olayına karıştırılmaması halinde Themos’un 5,5 miyonluk kaynağı meçhul parasıyla ilgili araştırmanın hasır altı edileceğini söylemişti. ND iktidarı ve Karamanlis aleyhinde sert ve ifşaatkâr yayınlarıyla bilinen muhalefet yanlısı Proto Thema’daki imzalı imzasız yazılarında Themos’un bir süredir Karamanlis’i övmeye başlamasına da ona göre bir anlam veriyordu Makis.
Bu ihbar üzerine Proto Thema çalışanları, Themos’un yanında yer alarak, ortağını ve gazeteyi korumadığı için Makis’i gazeteden “azlettiler”.
Daha önce aynı gazete, savcının elinde bulunan pembe DVD’deki Zahopulos ile Çeku arasında geçen konuşmaları ve bir aşk sahnesinin müstehcen fotografını yayımlayarak o hafta tirajını 600 bin gibi Yunanistan için görülmedik bir boyuta taşımıştı.
Tüm ülke bir DVD’ye kilitlenmişti. Onu Andrianos’a teslim eden gazetecinin kim olduğunu ifşa etmesi için media’dan başka yargı da hükümeti sıkıştırmaya başladı. Karamanlis’in Hindistan ziyaretinde ona refakat eden Andrianos’un yurda döner dönmez ismi savcılığa açıklayacağı bildirildi. Bu arada bu gazetecinin Themos Anastasiadis olduğu dedikoduları yayıldı. Themos dedikoduları yalanladı, Andrianos’la buluşmuştu gerçi, onunla sık sık buluşuyordu, ama “biz DVD teslim etmiyoruz, DVD teslim alıyoruz” diye bilmece gibi bir yanıt veriyordu, söz konusu materyeli kendisinin Andrianos’a değil de, Andrianos’un ona verdiğini ima ederek.
Andrianos, Hindistan dönüşü savcılığa gidip gazetecinin ismini ifşa etmek zorunda kaldı, ama yalnız oraya, kamuoyuna açıklama yapmayı reddetti. Soruşturma gizli, savcılıktan da açıklama yok. Kimdi bu gazeteci? Themos Anastasiadis reddedursun, bu kişinin o olduğuna dair söylentiler ayyuka çıktı. Soruşturma tamamlanıp iddianame taraflara verilince, Andrianos’un adlandırdığı kişinin gerçekten Themos olduğu öğrenildi.
Bu arada kaynağı meçhul 5,5 milyon evroya kara para zannıyla maliyenin el koyması gerekirken, bu işlemi yürütmeyi ihmal etttiği ve Themos tarafından bankadan çekilen paranın da şimdi yerinde yeller estiği öğrenildi. Bu yetmezmiş gibi, aynı gazeteciyle ilgili benzeri bir haber daha çıktı. Themos, besbelli Yunanistan’dan bir ihbar üzerine, Ekim sonlarında Fransa-İsviçre sınırında gümrüğe bildirmek zorunda olduğu halde bildirmediği tutarı bir milyon evrodan çok üç banka çekiyle yakalanmıştı. Ve bu paralara Fransızlar el koymuştu. Themos, 5,5 milyonun da, 1 milyonun da kara para olmadığını ve bunları yasal gelir ve kazançlarından elde ettiğini söylüyor. Düne dek bir gazete ve televizyon çalışanı olan bir kişinin bu kadar parayı nereden bulduğu sorusu yanıt arıyor tabiî. Olayın önemi, iktidar ile basın ilişkilerine, karşılıklı ödün ve santajlara gönderme yapmasından kaynaklanıyor.
Bir büyük gazetede ve gazeteciler arasında sürmekte olan kavgaya paralel olarak, bir başka kavga da siyasî kesimde patlak vermişti. Kimdi bu iktidar partisinden milletvekili, maliyenin özel denetim servisinin başı Kladas ile Themos ve Proto Thema gazetesi arasında yasadışı bir alışverişte arabulucuk üstlenen? Olayı ifşa eden Makis Triantafilopulos, gazetecilik gizliliği adına milletvekilinin kim olduğunu açıklamıyordu, ama başbakan Karamanlis’in bildiğini iddia ediyordu. Muhalefet, Kladas’ın görevinden uzaklaştırılmasını, milletvekilinin de cezalandırılmasını talep ediyordu.
Sonraki günler milletvekilinin adı önce fısıltı halinde daha sonra yüksek sesle söylenir oldu: Kukodimos! ND Veria milletvekili Kostas Kukodimos sert bir yalanlama çıkardı. Çıkardı, ama ikna edemedi, kendi partisinden bile tepkiler almaya başladı. Yeni bir açıklamasında olaya karıştığını itiraf edecek, ama niyetinin yasadışı bir alışveriş olmadığını iddia edecekti. Kukodimos’a yol görünmüştü, ND’den istifa etiğini açıkladı, ama hükümetin siyasî tercihlerini Mecliste her zaman destekleyeceğini vurgulayarak. Karamanlis, Kukodimos’un danışıklı istifasına onay verdi, ama yolsuzluğa adı karışan öbür kişi Kladas’ı görevinde tutmaya devam ediyor.
Kukodimos’un istifasından sonra iktidarın parlamentodaki %50+2 çoğunluğu, şeklen had noktaya düşmüş oldu. Böylece erken seçim senaryoları üretilmeye başladı. Karamanlis’in bakanlar kurulunda geniş bir değişikliğe gideceği de söyleniyor.
Ama erken seçimi muhalefet bile istemiyor. PASOK istemiyor, çünkü nabız yoklamaları hiç te iç açıcı değil. ND iktidarının en sıkışık olduğu bir dönemde ND partisi seçmen kaybediyor kabetmesine, ancak iktidarın kayıplarını ana muhalefet partisi PASOK tahsil etmiyor. Anlaşılmaz bir şekilde PASOK ta yıprıyor, o da seçmen kaybediyor, hem de ND’den çok ve böylece iki büyük parti arasındaki fark azalacağına daha da büyüyor, son yoklamada %4. Nabız yoklamalarında en uygun başbakan sorusunda ise her şeye rağmen yıpranmayan Karamanlis ana muhalefet lideri Papandreu’ya büyük fark atıyor. Seçmen, yavaş yavaş küçük partilere kayıyor, KKE, Sinaspismos, LAOS ve Yeşiller’e. Bu gelişmeler, Yunanistan’daki iki partili düzeni tehdit edecek bir düzeye ulaşmış olmaktan henüz uzak.
İktidarın Meclisteki sandalye sıkıntısına LAOS cephesinden ...destek geldi. Aşırı sağcı ve milliyetçilikte kılıcından kan damlayan LAOS’un milletvekillerinden Ayvaliotis’in bir süre önce çeşitli dolambaçlı yollardan askerlik görevini yerine getirmediği keşfedildi. Konu incelemede, ancak bu yüzden miletvekilliğinden düşmesi küçük ihtimal. Ayvaliotis’in başındaki belalar bir değil, seçimine yargı önünde bu günlerde görüşülecek bir itiraz da liste arkadaşı bayan Natasa Athini’den var. Bu itiraz daha tutarlı. Athini, Andreas Papandreu’nun dulu Dimitra Liani’ye halk ve kameralar önünde “Seni gidi şırfıntı!” diyerek attığı bir tokatla pek meşhur olmuştu, adı “millî tokatçı”ya çıktı. Sizin anlayacağınız, bütün “ayıklama mangal kömürleri” LAOS’ta. Ayvaliotis milletvekilliğinden düşerse, onun yerine Athini geçecek. Athini, partisiyle kavgalı, milletvekili ilan edilmesi halinde ND’yi destekleyeceğini ima etti. Karacafer de onu partiden ihraç etti ve ND’yi partisinden milletvekili aşırmaya çalışmakla suçladı.
Yeri gelmişken işaret edelim, Yunanistan’da bir partiden başka partiye milletvekili geçişleri görülmüş şey değil. Futbolcu transfer eder gibi milletvekili transfer etmek, o Türkiye’ye özgü bir demokrasi geleneği.
Geçen sayımızda bu sütunlarda, ilk kez “Proto Thema” gazetesinden, Hristodulos’tan, Anthimos’tan... söz etmiştik, ilenmemiştik, ama uğursuzluk getirdik. Dilimizde zehir varmış. Üzerinden bir ay geçmedi, Proto Thema darmadağınık oldu, başpiskopos Hristodulos öldü, Anthimos başpiskoposluk seçimlerini kaybetti. İlenmiş olsaydık acaba neler olacaktı?
i.o.

0 yorum: