Düşünce adamı

Azınlıkça
Sayı 30
Mayıs 2007
Editör

…Ama okunur muyum, sesim duyulur mu? Meşhur bir adam da değilim, kalabalığın benimsediği edebî bir nev’i de temsil etmiyorum. Ne romancıyım, ne şair, ne tarihçi. Sadece dürüstüm, çok okudum, çok düşündüm. Beşerî ihtiraslardan uzaklaşmışım: Bütün bu vasıflar bir düşünce adamının hamurunu yapar...
Cemil Meriç

Uzun zamandır kişisel tartışmaların kucağına oturmuyoruz, daha doğrusu oturmuyorduk. Bu sayımızda kapağa taşıdığımız makale ile istemesek bile kişisel bir tartışmanın kucağına oturduk gibi. Olsun varsın, MarkA Paşa’nın hatırına ne yapmayız ki, bunu da yapmayalım.
Okurlarımız nicedir MarkA Paşa’nın yokluğundan dem vuruyordu. Bu sayımız onları memnun edecek cinsten: MarkA Paşa uzun bir aradan sonra tekrar aramızda.
Eski dönem hiciv ustalarını bir yana bırakırsak, günümüz Azınlık basınının hiciv ustası MarkA Paşa’dır. Üslûp olarak eline su dökmemiz mümkün değil. Dile kolay, Osmanlıca kelimelerle yazılarını süslendiren Sayın Halil Hâki’nin bile Osmanlıca hatasını bulmuştur MarkA Paşa, uzun uzadıya hatalı kelimeyi açıklayıp hicvederek. Gerçi hicvederken keskin ifadeler kullanıyor MarkA Paşa. Gerçi anlamadığımız, sözlüğe bakmadan öğrenemeyeceğimiz kelimelerle dolduruyor yazılarını, ama ne hikmettir bilinmez, anlamasak da nice kelimeyi, okudukça MarkA Paşa’yı ister istemez gülümsüyoruz. Bizleri gülümseten, üslûbuyla edebiyatımıza değer katan Paşa’mıza, lütfedip yazı yazdığı için teşekkür ederiz.

*
Bir gece geç vakit katıldığı davetten evine dönen Bernard Shaw, içeri giremeyecek kadar sıkışmış bir vaziyette "kimseler görmeden" evinin duvarına siymeye kalktığında hemen çevreden birisi tarafından ikaz edilir. O kişinin söylediği şudur: "Beyefendi o evin duvarına siyemezsin; çünkü orası B. Shaw'ın evidir."
Düşünce insanına karşı böylesine duyarlı olmak ne güzel! Bu sayımızda birbirinden kıymetli makalelerle, düşüncelerle dolu. Düşünceye karşı duyarlı olan siz okurlarımızın karşısında saygıyla eğiliyoruz efendim.

Editör
Azınlıkça
Sayı 30
Mayıs 2007