Azınlıkça 43
Ocak 09
Editörce
Türk-Yunan gerginliğini tırmandıran olaylar hâlâ devam ediyor. Bütün bu gerginliklerin yanında güzel şeyler de oluyor tabiî. İki toplum yavaş yavaş da olsa yakınlaşma sürecine devam ediyor. Bu yakınlaşma sürecine belki de en az katkı sağlayanlar maalesef hep azınlıklar oluyor. Elbette her iki azınlığın Türkiye ve Yunanistan’ın yakınlaşmasındaki “isteksizliğinin!..” nedeni önemli ve irdelenmeye değer. Çünkü bu “isteksizlik” esasında azınlıkların arzu ettiği bir şey değil. Tam tersine Türk-Yunan ilişkilerindeki yumuşamadan, olumlu gelişmelerden en çok memnun olan kesim azınlıklar. Ama Türk-Yunan ilişkilerindeki en dikenli sorunlardan birini de azınlıklar oluşturuyor. İşte bu paradoks yüzünden azınlıklar dostâne ilişkilerin kurulması amacıyla bir köprü görevini değil, tam aksine Türk-Yunan ilişkilerinin iflah olmaz bir açmazını oluşturuyorlar; bunu hiç arzu etmeseler bile…
Azınlıkların çoğunluk toplumuna katkısı, kısacası Türk-Yunan ilişkilerinde bir köprü olabilmesinin yolu, azınlık sorunlarından bahsedilmediği ve sadece kültürel faaliyetlerin düzenlendiği etkinliklerle başarılabiliyor. Çünkü çoğunluk toplumunun hassasiyeti bir yana, devlet politikalarının etken rol aldığı azınlık sorunlarından bahsedildiğinde Türk-Yunan ilişkilerindeki açmazların konuşulduğu gergin bir ortam oluşuyor ve köprü görevi görüp yakınlaştırmak yerine iki toplum arasındaki uçurum büyüyor. Çoğunluk toplumunun “öteki” anlayışının bir gün değişeceğini ve devlet politikası olan azınlıklara karşı yürütülen katı tutumun hep böyle devam etmeyeceğini umuyoruz elbette. Fakat bu noktada azınlıkların kültürel faaliyetler dışında Türk-Yunan ilişkilerine bir katkısının olabileceğini de şimdilik pek sanmıyoruz.
İşte bu açıdan baktığımızda Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin Rodop Valiliği Kültür Komisyonu’nun desteğiyle Gümülcine’de düzenlediği Türk filmleri festivali başarılı bir etkinlik olarak karşımıza çıkıyor. İki toplumun yakınlaşmasına katkı sağlayan kültürel bir etkinlikte azınlık derneğinin öncülük etmesi Türk-Yunan ilişkilerinde köprü vazifesini ifa edebileceğini göstermesi açısından önemli bir adım. Hele hele Türk filmlerinin bütün Gümülcineliler tarafından anlaşılabilmesi için Yunanca alt yazıyla gösterime sunulması bu yapıcı adımın en güzel ayağını teşkil ediyor. Belki ilk defa böyle bir organizasyonun gerçekleşmesinden dolayı çoğunluk toplumundan gerekli ilgiyi görmemiş olsa bile, bu etkinlik gelecek adına bize ümit veriyor. Dolayısıyla 10-11 Ocak tarihlerinde düzenlenen film festivalini organize eden ve destekleyen herkesi tebrik ediyoruz.
Ocak 09
Editörce
Türk-Yunan gerginliğini tırmandıran olaylar hâlâ devam ediyor. Bütün bu gerginliklerin yanında güzel şeyler de oluyor tabiî. İki toplum yavaş yavaş da olsa yakınlaşma sürecine devam ediyor. Bu yakınlaşma sürecine belki de en az katkı sağlayanlar maalesef hep azınlıklar oluyor. Elbette her iki azınlığın Türkiye ve Yunanistan’ın yakınlaşmasındaki “isteksizliğinin!..” nedeni önemli ve irdelenmeye değer. Çünkü bu “isteksizlik” esasında azınlıkların arzu ettiği bir şey değil. Tam tersine Türk-Yunan ilişkilerindeki yumuşamadan, olumlu gelişmelerden en çok memnun olan kesim azınlıklar. Ama Türk-Yunan ilişkilerindeki en dikenli sorunlardan birini de azınlıklar oluşturuyor. İşte bu paradoks yüzünden azınlıklar dostâne ilişkilerin kurulması amacıyla bir köprü görevini değil, tam aksine Türk-Yunan ilişkilerinin iflah olmaz bir açmazını oluşturuyorlar; bunu hiç arzu etmeseler bile…
Azınlıkların çoğunluk toplumuna katkısı, kısacası Türk-Yunan ilişkilerinde bir köprü olabilmesinin yolu, azınlık sorunlarından bahsedilmediği ve sadece kültürel faaliyetlerin düzenlendiği etkinliklerle başarılabiliyor. Çünkü çoğunluk toplumunun hassasiyeti bir yana, devlet politikalarının etken rol aldığı azınlık sorunlarından bahsedildiğinde Türk-Yunan ilişkilerindeki açmazların konuşulduğu gergin bir ortam oluşuyor ve köprü görevi görüp yakınlaştırmak yerine iki toplum arasındaki uçurum büyüyor. Çoğunluk toplumunun “öteki” anlayışının bir gün değişeceğini ve devlet politikası olan azınlıklara karşı yürütülen katı tutumun hep böyle devam etmeyeceğini umuyoruz elbette. Fakat bu noktada azınlıkların kültürel faaliyetler dışında Türk-Yunan ilişkilerine bir katkısının olabileceğini de şimdilik pek sanmıyoruz.
İşte bu açıdan baktığımızda Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği’nin Rodop Valiliği Kültür Komisyonu’nun desteğiyle Gümülcine’de düzenlediği Türk filmleri festivali başarılı bir etkinlik olarak karşımıza çıkıyor. İki toplumun yakınlaşmasına katkı sağlayan kültürel bir etkinlikte azınlık derneğinin öncülük etmesi Türk-Yunan ilişkilerinde köprü vazifesini ifa edebileceğini göstermesi açısından önemli bir adım. Hele hele Türk filmlerinin bütün Gümülcineliler tarafından anlaşılabilmesi için Yunanca alt yazıyla gösterime sunulması bu yapıcı adımın en güzel ayağını teşkil ediyor. Belki ilk defa böyle bir organizasyonun gerçekleşmesinden dolayı çoğunluk toplumundan gerekli ilgiyi görmemiş olsa bile, bu etkinlik gelecek adına bize ümit veriyor. Dolayısıyla 10-11 Ocak tarihlerinde düzenlenen film festivalini organize eden ve destekleyen herkesi tebrik ediyoruz.
Editör
0 yorum:
Yorum Gönder