Türkçe Kitabımız mı, Türkçe Kitabınız mı?


Azınlıkça
Sayı:37
Mayıs 2008

Aydın Bostancı



Son iki sayıdır dergimizde “Türkçe Kitabımız” ile ilgili biri Türkçe diğeri de Yunanca olmak üzere, aynı yazım yayımlandı. Bu sayıda tekrar “Türkçe Kitabımız”dan bahis açmak niyetinde değildim, fakat kitabın kamuoyuna sunulmasının ardından kopan kargaşalardan sonra bu konuya tekrar değinmemek elde değildi tabîî. “Türkçe Kitabımız” ile ilgili, son aylarda gerek Türkiye basınında
gerekse Yunanistan basınında, iki ülkenin önde gelen gazetelerinde yazılar röportajlar yayınlandı. Bütün bu yayınlarda,“Türkçe Kitabımız” ile ilgili olarak yapıcı yorumlar, hatta yapılan çalışmadan övgüyle sözeden akademisyenlerin, gazetecilerin görüşleri dikkat çekti. İki ülkenin önde gelen gazetelerinde yapılan bu yayınlardan sonra, Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu Başkanı Halit Habipoğlu, “Türkçe Kitabımız” ile ilgili olarak “çok ilginç” bir bildiri yayınladı. Hemen ardından sözkonusu bildiri ardı arkası kesilmeksizin azınlık gazetelerinin her birinde neşredildi. İşte azınlık basını da söz konusu kitap çalışmasını bu “çok ilginç” açıklamayı kullanarak tanıtma fırsatı buldu. Peki azınlık basınınnın yayınlaya yayınlaya bitiremediği Federasyon’un bu basın bildirisi ne diyordu? Avrupa Batı Trakya Türkleri Federasyonu Başkanı Halit Habipoğlu, 14.04.2008 tarihli yayınladığı Basın Bildirisinde: “Türkçe Kitabımız” adlı çalışmanın ikili anlaşmalar gereği Türkiyeden gelen Türkçe okul kitaplarına “alternatif” oluşturma amacı taşıdığını, Yunan devletinin sözkonusu çalışma üzerinden azınlık eğitimini yok etme stratejisi uyguladığını yazıyordu. Kitap çalışmasının önde gelen isimlerinden Profesör Herkül Millas ise Habipoğlu’na verdiği cevapta, kitap çalışmasıyla ilgili Federasyon’un açıklamasında yer alan iddiaların gerçeklikle bağdaşmadığını, hazırlanan bu kitabın Yunanistan devleti tarafından değil, Avrupa destekli bir program çerçevesinde altı kişi tarafından hazırlandığını ve Türkiye’den gelen ders kitaplarına iddia edildiği üzere “alternatif” oluşturma amacı taşımadığını vurguladı. Fakat ben yazımda Federasyon’un açıklamasının belki de en ironik sayılabilecek iki noktasına değinmek istiyorum.
Birincisi: benzerî kitap çalışmalarının azınlığı temsil eden sivil toplum kuruluşlarıyla diyalog içinde hazırlanmasının gerekliliği. Evet Sn. Herkül Millas’ın yazılı cevabında da dediği gibi, bu görüşe katılmamak mümkün değil. Elbette benzeri çalışmaların diyalog içinde hazırlanması en doğru olanıdır. Fakat bazı kimseler diyalogtan kaçınıyorlarsa o zaman ne olacak? Bu kitap hazırlanmaya başlandığında Herkül Millas o zamanlar Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı olan Cemil Kabzay’la görüşmüş, hazırlanan kitap çalışmasıyla ilgili kendisinden yardım istemişti. Fakat o çok sözü edilen diyalog ve işbirliği her nedense bir türlü karşılık bulamadı. Şimdi suç kimin? Hem diyalogtan kaçınacaksın, hem de bizimle diyalog yapılmadı, bize sorulmadan bu kitap çıkarıldı, bu kitabın varlığını basından öğrendik diyeceksin? Ne biçim lahana turşusu bu, anlamak mümkün değil. Sn. Halit Habipoğlunun imzasını taşıyan bildiride ikinci dikkate şayan nokta ise:
Bay Habipoğlu’nun kitabı görmeden, eline dahi almadan eleştirmesidir. Ne ilginçtir, insan eleştirecek bile olsa ilk önce eleştireceği konu hakkında detaylı bilgi veya bu bir kitapsa bunu bir görüp incelemek ihtiyacı hisseder. Fakat her nedense Bay Habipoğlu, 24.04.2008 tarihli Herkül Millas’a yönelik yayınladığı cevabî yazısında da belirttiği üzere, sözkonusu basın bildirisinin 8 Nisan 2008 tarihli Zaman gazetesinde yayınlanan bilgiler doğrultusunda kaleme alındığını doğrulamış oldu. Tabîî, Zaman’daki olumlu haberi okuyup nasıl bildirisinde bu kadar asılsız eleştirileri ürettiğini gerekçeleyemeden.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu’nun yayınladığı bu “ilginç” basın bildirisiyle, “Türkçe Kitabımız” azınlık basınında yerini aldı. 18 Nisan 2008 tarihli Gündem gazetesi ise hem Herkül Millas ile kitap konusunda kısa bir ropörtaj gerçekleştirdi, hem de gazetenin yazar kadrosunun neredeyse bütünü aynı sayıda kitaba yönelik eleştirel yazılar yayınladılar. Fakat aynı gazetede Profesör Baskın Oran ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Yunanistan aleyhinde sonuçlandırdığı İskeçe Türk Birliği davasıyla ilgili bir röportaj da vardı. Profesör Baskın Oran, Gündem gazetesi yetkilisiyle yaptığı röportajda azınlığın asimile konusuna değinirken her nasılsa aynı gazetenin aynı sayısında eleştirile eleştirile bitirilemeyen “Türkçe Kitabımız” ve azınlığın asimilasyonu konusuyla ilgili şöyle diyordu:
“Azınlık, asimile oluveririm diye Yunanistan toplumuna entegre olmaktan çekinmesin. Yunanca öğrenmekten kaçınmasın. Memuriyete girmekten kaçınmasın. Azınlık ömür billah kendini kozaya/gettoya kapayarak yaşayamaz; hele de bu küreselleşme devrinde. Tabii bununla paralel ve simültane yapılacak şey, eğitim kalitesini yükseltmektir. Habire buna çalışmak lazım. Bu açıdan Herkül Millas’ın da dahil olduğu kitap yazma işini çok olumlu karşılıyorum. Kitabı gördüm. Vallahi, böyle kitapla okuyacağımı bilsem tekrar ilkokula dönerdim. Azınlık kendi kitabını yazmış, var mı dahası? Kurtuluş azınlıktadır!”
Gündem Gazetesi, 18 Nisan 2008, Sayı: 579

Evet bu görüşler Profesör Baskın Oran’a ait ve herkes katılmayabilir. Fakat Baskın Oran açıklamasında kitabı gördüğünü ve olumlu bulduğunu açıkça belirtmektedir. Yani Baskın Oran kitapta olduğu iddia edilen “asimilasyon” işlevini sezememiştir!
İnsan düşünmeden edemiyor, acaba kitabı görmeden kitaptaki korkunç tehlikeleri, komploları, asimile amacını görenler kadar, Baskın hoca “Türkçe Kitabımız” ile ilgili olarak iddia edilen azınlık eğitimini yok etme amacını ve asimilasyon stratejilerini görememiş mi diye???
Ben eminim ki, düşündüğünü söylemekten hiçbir zaman çekinmeyen Baskın Hoca, kitabı görmüş incelemiştir ve bir akademisyen olarak eğer bu çalışmada herhangi bir kötü niyet görmüş olsaydı, bunu söylemekten kesinlikle çekinmezdi. Onun için ben, Baskın Hoca’nın “Türkçe Kitabımız” ile ilgili görüşlerinin, bazıları tarafından tekrar bir gözden geçirilmesinin faydalı olacağı kanaatindeyim.
**

Aydın Bostancı'nın makalesini dergideki şekliyle PDF formatında okumak için TUŞLAYINIZ

0 yorum: