Batı Trakya’daki ahvâl-i şahsiye


Azınlıkça
Sayı 28
Mart 2007
Genç Bakış
Aydın Bostancı

Son dönemlerde Şer-i yetkiler ve bunun üzerinden kaldırılmaları ile ilgili yapılan tartışmalar gerek azınlık gerekse çoğunluk basının gündeminde. Geçen ayki sayımızda Evren Dede konu ile ilgili çok güzel bir analiz yapmış ve konuyu hukuki yönden de değerlendirmiş. Fakat bunun dışında şimdiye kadar konu ile ilgili elle tutulur herhangi bir görüş belirten yok. Çoğunluk aydınları ise gerek basın yoluyla gerekse düzenledikleri çeşitli etkinliklerle Batı Trakya’da uygulanan ahvâl-i şahsiyenin bir an evvel kalkması gerektiği görüşünü belirtmekteler. Onları bir yere kadar anlamak mümkün. Fakat bizim azınlık aydınlarımızın bu konuda görüşü nedir bilemiyorum. Çünkü görüş belirten yok.
Bir süre önce Gümülcine Barosunun düzenlediği “Yargıç olarak Müftü” adlı etkinliğe bir çok azınlık aydını da katılmıştı. Fakat her nedense bilinen birkaç kişi dışında konu ile ilgili söz alan ve görüş belirten pek olmadı. Hatta konuşmacılardan Kostas Çiçelikis “Azınlık bu konuda görüşünü belirtmelidir” derken birkaç gazeteci ve siyasi dışında hiç kimse söz almadı. Din adamları arasında da Hasan Paçaman dışında konu ile alakalı görüş belirten olmadı. Bu durumun iyi sorgulanması gerekir. Ötede beride atıp tutanlarımız benzer etkinlik ve toplantılarda adeta dut yemiş bülbüle dönüyorlar. Konuşması gereken yerde söz alıp görüş belirtmiyorlar.
Elbette görüş belirtmek için hem dil hem donanım gerekir. Fakat burada donanımı olan dil bilenler de görüş belirtmiyor. Sorun burada. Kaldı ki, benzeri etkinliklere katılanlar az çok mürekkep yalamış insanlarımız, görüş belirtmeden neden ve niçin çekiniyorlar? Anlamak mümkün değil.
Müftülükler Azınlığımızın en önemli kurumlarıdır ve burada müftülüklerde uygulanan şer-i yetkilerin kalkması gerektiğinden bahsediliyor. Şer-i hukukun bir bölümü de olsa uygulanması Azınlığımıza tanınan bir ayrıcalıktır ve bu ayrıcalığın kaldırılıp kaldırılmamasına Azınlığın kendisinin karar vermesi gerekir.
Azınlığımızdan bazı kimselere göre bu, aynen çoğunluk aydınlarının iddia ettiği gibi 8. yüzyıldan kalma ve çağdığı bir hukuk anlayışı olabilir. Fakat bazı azınlık bireylerine göre bu bize tanınan bir ayrıcalıktır ve kalkması söz konusu olamaz.
Batı Trakya’da uygulanan İslâm hukukunun devam edebilmesi açısından elbetteki yapılması gereken bazı değişiklikler söz konusu. Evren Dede geçen sayıdaki makalesinde bundan bahsetmiş, tekrar etmeye gerek yok. Burada konuyla alakalı olarak müftülüklerin de gerekli hukukî değişikliklerin yapılması konusunda biran önce harekete geçmeleri gerekir. Gerekli değişikliklere gidilmediği sürece konunun hukukî boyutu olduğundan her zaman kaldırılmaları tehlikesiyle karşı karşıyayız. Şimdiyi değil, geleceği düşünmek lazım. Burada herkese düşen görevler var. Sonra o suçlu, bu suçlu diyerek kimse kimseyi aldatmasın.

Azınlıkça
Sayı 28
Mart 2007
Aydın Bostancı

0 yorum: